Mehmet ŞimşekKadın Olmanın Gerçekleri: Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadın Cinayetleri
Türkiye’de kadın olmak demek, hava karardıktan sonra sokakta yürürken adımlarını hızlandırmak, telefonu hep hazırda tutmak, sürekli “Bindim-indim” mesajları göndermek anlamına gelir.
Kadınlar, her gün televizyonda kadın cinayetlerini izlerken içinden “Bugün sıra bana gelmedi” diye sessizce şükreder.
Teknolojide ilerledik, Mars’a gidiyoruz, dijital devrimler yaşıyoruz derken Türkiye’de bir kadının güvenliği hala telefonun ucundaki sese bağlı. “Eve geldim anne”, “Bindim baba”, “İyiyim abi” cümleleri hala kadınların yaşam garantisi olmaya devam ediyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Verilerine Göre…
2024 yılında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, tam 394 kadın öldürüldü.
259 kadının ölümü ise “şüpheli” olarak kayıtlara geçti. “Şüpheli ölüm” diyoruz, oysa şüpheli olan kadınların ölümü değil, bu ölümleri durduramayan vicdanımız aslında…
Kadınlar niye öldürülüyor biliyor musunuz? Çünkü kadın…
- Çünkü sevdiği kocasından ayrılmak istedi…
- Çünkü “seviyorum” dediği sevgilisi onu terk etti diye öldürdü…
- Çünkü gülümsemesi yanlış anlaşıldı…
- Çünkü başını örtmek istedi, izin vermediler…
- Çünkü başını açmak istedi, kabul etmediler…
- Çünkü okula gitmek, diploma almak istedi…
- Çünkü eve biraz geç geldi…
- Çünkü yemek yapmadı…
- Çünkü çocukları ağladı…
- Çünkü hayır dedi…
- Çünkü yaşamayı seçti…
Peki kadınları en çok kim öldürüyor bu ülkede?
166 kadın, sevdiği kocası tarafından öldürüldü.
45 kadın, ‘seviyorum’ dediği sevgilisi tarafından katledildi.
31 kadın, “babamdır, beni sever” dediği adam tarafından öldürüldü.
22 kadın, doğurup büyüttüğü oğlu tarafından katledildi.
…
Devamı için orijinal haber kaynağına başvurabilirsiniz.
Kadınların Mücadelesi: Eşitlik ve Saygı
Bir genç kadın üniversiteyi dereceyle bitiriyor, iş bulsa bile erkek meslektaşından yüzde 20 daha az kazanacağını biliyor. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin sadece %8’ini kadınlar yönetiyor.
Her üç kız çocuğumuzdan biri hala liseyi bitiremiyor. Okutmak yerine gelinlik giydiriyoruz onlara. Sonra da meydanlarda “Çağdaş Türkiye’yiz” diye övünüyoruz.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kutlama gününün ötesinde, yüzleşme ve düşünme günü. Kadınlara çiçek vermek yerine hak ettikleri saygıyı göstermeliyiz. Onlara sadece destek değil, yanlarında durmalıyız.
“İleriye git” demek yerine, “omuz omuza ilerleyelim” demeliyiz.
Atatürk’ün şu sözü her zaman hatırlanmalıdır: ‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’
