Trabzon’da yaşanan rezilliğe hepimiz şahit olduk.
Trabzon şehrine asla yakışmayan, aklı başında Trabzonlular’ın asla tasvip etmeyeceği o çirkin görüntüleri kahrolarak izledik.
Eline korner direğini alıp sivri ucuyla futbolcuyu adeta öldürmeye gideni de gördük, davul tokmağıyla Fenerbahçeli futbolcunun kafasını kaplatmaya çalışanı da.
Fenerbahçeli futbolcular meydan dayağından kaçarak son anda kurtuldu.
Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu tüm görüntüleri inceliyormuş.
Fenerbahçeli futbolculara da ağır cezalar gelecekmiş.
Elinde ne olduğu belli olmayan bir cisimle kendisine doğru koşa koşa gelen holigana yapacaktı Fenerbahçeli futbolcu?
Elini kolunu bağlayıp sahada linç edilmeyi, belki de ölmeyi mi bekleyecekti?
Doğal olarak hepimizin yapacağı gibi Fenerbahçeliler de kendini savundu.
O futbolcuların birlikte gösterdiği mücadele olmasa şimdi şu anda bambaşka şeyler konuşuyorduk. Belki de ahlar vahlar içinde ağıtlar yakılıyordu.
Ey Türkiye Futbol Federasyonu!
Josef de Souza’dan akıllanmadınız mı?
Ne yapmıştı Josef? Tribünden atlayan bir holiganın takım arkadaşlarına saldırmasını engellemiş 1 maç men cezası almıştı.
Dünyaya rezil olmuştuk.
Adam kahrolmuş istemeye istemeye Beşiktaş’tan ayrılıp Çin’in yolunu tutmuştu.
“Brezilya’da bırakın bir maç uzaklaştırma kararı vermeyi, böyle bir şey için ödül verirlerdi. Hapiste olması gereken kişi hapiste değil, büyük cezayı alması gereken yalnızca bir maç saha kapama cezası aldı. Arkadaşlarının ve hakemin fiziki bütünlüğünü korumaya çalışan kişiyi ise cezalandırdılar” diyen Josef’in bu sözleri ders olmadı mı?
Fenerbahçeli futbolcuların yaptıkları “nefsi müdafa” dır.
Futbolcuları sahada koruyamayan sizsiniz. Şimdi de adamların kendilerini korumalarına ceza mı keseceksiniz?
Futbolculara ceza verirseniz ligin kaderiyle oynarsınız.
O zaman kalan haftalar hiç oynanmasın olsun bitsin. Galatasaray da şampiyon ilan edilsin.