Herkes Süleyman Şah’ı konuşuyor: İslamcılar Vahdettin’i istiyor… Külliye’nin zor kararı

Suriye’de Sultan Vahdettin’in Mezarı Restore Ediliyor

Suriye’de devrilen Esad güçlerinin ardından Türkiye’nin gözü Suriye’ye çevrildi. Suriye’yi ayağa kaldırmak için yapılan peş peşe çalışmalara bir halka da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekledi. 34. Osmanlı Padişahı Abdülhamid’in Suriye’deki mirası “Şam Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane”nin ihya edilmesi talimatı sonrası Erdoğan’dan bir hamle daha geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nun 36. Padişahı Vahdettin’in Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan mezarı da restore ediliyor.

Külliye’nin Zor Kararı

Süleyman Şah türbesinin eski yerine taşınması tartışmaları yaşanırken Türkiye’nin Suriye’ye desteğini göstermek için Sultan Vahdettin’in mezarının bulunduğu külliyeyi restore edilmesi kararı verildi. Karar üzerine Vahdettin’in mezarının da Türkiye’ye getirilmesi talepleri Ankara kulislerinde konuşulmaya başlandı. AKP’ye yakın bazı İslami çevrelerin mezarın getirilmesi için kampanya hazırlığında olduğu öğrenildi. Külliye’nin konu ile ilgili nasıl bir adım atacağı ise henüz bilinmiyor.

Mezarlar Taşınmalı Çağrısı

Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid’in 4. kuşak torunu Kayıhan Osmanoğlu, geçen günlerde yaptığı açıklamada, hem Sultan Vahdettin’in hem de 2. Abdülhamid’in en büyük oğlu Selim Efendi’nin mezarlarının Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini söyledi. Osmanoğlu, “Bu, bir asırlık hasretin sona ermesi için atılacak önemli bir adımdır,” ifadelerini kullandı.

Mimar Sinan’ın Eseri

Vahdettin’in mezarı, diğer 30 aile üyesiyle beraber Şam’daki Süleymaniye Külliyesi’nde bulunuyor. Külliyeyi, Osmanlı’da, 1490-1588 yıllarında yaşayan Mimar Sinan inşa etti.

Vahdettin’in Ölümü

İtalya’nın San Remo kasabasında 16 Mayıs 1926’da hayatını kaybeden son Osmanlı Padişahı’nın cenazesi Türkiye tarafından kabul edilmeyince Şam’daki külliyede toprağa verildi.

İngiliz Zırhlısıyla Kaçış

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırdı. Son padişah Vahdettin saltanatın kaldırılması sonrası 17 Kasım 1922 günü sabahı oğlu Mehmet Ertuğrul ve harem mensuplarıyla beraber Dolmabahçe Sarayı’ndan küçük bir kayığa bindi ve Boğaziçi’nde demirleyen HMS Malaya adlı İngiliz zırhlısıyla Malta’ya gitti.

Hazar Şahsuvar

Related Posts

İsrail’in ‘gizli planı’ ortaya çıktı: Yunanistan ile iş birliği içinde gerçekleşti

İsrail ve İran arasındaki savaşın başladığı günlerde Atina’da görülen İsrail uçaklarının, “gizli plan” ile Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne nakledildiği ortaya çıktı. Uçakların, İsrail’in Yunanistan ve GKRY ile iş birliği içinde taşındığı ifade edildi.

11. Nükleer Santraller Zirvesi, İstanbul’da başladı

Türkiye, Afrika ve Ortadoğu’nun en büyük nükleer enerji buluşması İstanbul’da başladı. Rusya’nın nükleer endüstrideki 80. yılını kutladığı bu yıl, 11. Nükleer Santraller Zirvesi, sektörün yerli ve yabancı temsilcilerini aynı çatı altında buluşturuyor. Yapay Zeka ve Akkuyu Nükleer Santrali bu yıl ana temaları arasında yer alıyor.

Hatimoğulları’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyona tepki: Gafletten bir an önce vazgeçilmelidir

Hatimoğulları’ndan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyona tepki: Gafletten bir an önce vazgeçilmelidir

Trump-Musk kavgasında yeni perde: Dükkanı kapatıp Güney Afrika’ya döner

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda milyarder Elon Musk ile yaşadığı tartışmayı yeni bir boyuta taşıdı. Musk’ın, elektrikli araçlara ilişkin görüşlerini göreve gelmeden önce bildiğini ancak yine de onu desteklediğini …

İran’ın Ayetullah’ı, Trump’ın öldürülmesi için fetva verdi

İran’ın önde gelen dini lideri Ayetullah Nasır Mekarim Şirazi, yayımladığı fetvada Trump ve Netanyahu’yu “Allah’ın düşmanları” ilan etti. Şirazi, bu liderlerin ölümü için emir verdi. Ancak fetvanın içindeki gizli mesajlar Trump değil, İran’daki muhaliflere karşı oldu.

Prof. Dr. Adem Sözüer’den CHP’nin kurultay davasına ilişkin 10 maddelik açıklama

Prof. Dr. Adem Sözüer, CHP’ye açılan kurultay davasına ilişkin olarak açıklama yaptı. Sözüer, bu davanın ‘görünüşte dava’ olduğuna ve siyasi tasfiye için açıldığına ilişkin olarak 10 maddelik açıklamasında, “Partilerin hukuk dışı yöntemlerle etkisizleştirilmesi esasen suçtur. Bu suçların mağduru sadece o partinin üyeleri değil tüm toplumdur” dedi.